“OLMADI MAÇI SATIN ALIRIZ”
Türkiye şike şokunu yaşarken verilen tepkiler karşısında sormadan edemedik: Nasıl bir oyun bu?
Bu ülkede şikeye bulaşmayan takım olmadığını, bırakın süper ve Bank Asya liglerini, amatör kulüplerde bile şikenin yaygın varlığını, biraz futbol camiasıyla teması olup da bilmeyen var mıdır?
Taraftar bile “Aziz Yıldırım, olmadı maçı satın alır!” derken bugün şike operasyonu ile ortaya atılan iddialara niçin şaşırıyoruz?
Çoğu açıdan Avrupa standartlarını yakalamışken, Türkiye’de aslan kesilen takımlarımızın UEFA kupalarında nasıl tel tel döküldüğünü başka nasıl yorumlayabilirsiniz? Demek ki içeride ‘kendi yapay dünyamız, tiyatromuz’ var, dışarıda gerçek dünya…
Bugüne kadar tartışmasız bir lig şampiyonluğu olmamıştır. Neden? Herkes nedenini biliyordu da söyleyemiyordu: şikeden!
TÜRK FUTBOLUNUN ARKASINDA OLMAK ŞİKEYE KARŞI OLMAKTIR
Şahsen küçüklüğümden bu yana Fenerbahçeliyim. Fenerbahçe bugün şike iddialarının odağındaki takımdır. Fenerbahçeli olmamı sağlayan kişi ise Cemil Turan’dı. O da bugün zanlı/tutuklu. Elbette en kara gününde bile takımımı destekleyeceğim. Fenerbahçeli kalacağım. Nasıl ki uyuşturucu trafiğinde bir numarayız diye Türkiye’den istifa etmiyoruz, aynen öyle temiz ve şampiyon Fenerbahçe için takımımızın arkasında olacağız. O şampiyonluk, inanıyorum ki Avrupa’da da başarı getirecek nitelikte olacaktır.
Umuyorum ki Fenerbahçe ve yönetimi, diğer takımlar da beraber aklanırlar.
Fakat görüntü hiç de öyle gözükmüyor. Durum ciddi.
Türk futbolu için, özelde de Fenerbahçe adına elem duyuyoruz. Fakat ülkemiz adına seviniyoruz.
Çünkü üzerine gidilemez, dokunulamaz denecek kimse kalmasın istiyoruz bu ülkede. Kimsenin haksızlık yapma imtiyazı kalmasın. Hukuk önünde eşitlensin herkes.
Her türlü oligarşik egemenlikler; yani baronluklar, babalıklar ve ağalıklar yıkılmalıdır. Hukuk önünde herkes eşitlenebilmelidir. Güçlünün her zaman dümenini yürüteceği bir alan kalmamalıdır. Medyada, Ekonomide, Borsada, Bürokraside ve politikada ne kadar ‘tek adam hukuku’ düzeni olan alan varsa ortadan kaldırılmalıdır. Her alanda eşitlikçi rekabet ve hakkını alabilen emektarlar olmalıdır.
ŞİKE ÜZERİNDEN ERGENEKON CEZASI MI?
Yoksa, örneğin Aziz Yıldırım sütten çıkmış ak kaşık değildi. Örneğin, Levent Ersöz yurtdışında iken onu finanse eden isim olduğu iddiası kulislerde az dolaşmadı. Ergenekon sanıkları ile ekonomik ilişkileri hep konuşuldu. Bir nevi Haberal Vak’ası olacağı, Ergenekon’dan alınacağı dedikoduları ayyuka çıkmıştı. Bir başka açıdan bakarsak öyle görünüyor ki bir camiayı Ergenekon’la bağlantılandırmak istemeyenler faturayı şike operasyonu üzerinden kesmiş olabilirler.
Türk futbolu, kendisini temizleme amacına dair kararlılığından asla taviz vermemelidir. ‘Şeriatin kestiği parmak acımaz’ felsefesiyle, adaletin en doğru yatırım olduğunda hepimiz birleşmeliyiz. Futbolun Ergenekonu gün yüzüne çıkıyor. Umarız Ergenekon davasında olduğu gibi kararlar bu sefer gecikmez ve tutukluluk süreleri vicdanları yaralamaz.
Geciken adalet adalet değildir çünkü.
VE ASIL İŞ…
Bir de siyasal alanda imtiyazlar ve kısıtlamalar kalkarsa işte o zaman tarih değişir. Siyasi parti liderlerini ‘baron’ yapan, ‘tek adam’ ve ‘kral’ yapan düzenlemeleri de değiştirmezsek bütün bu kovduklarımızın yeri kısa zamanda yeniden adı değişen yeni baronlarla dolar. Siyasette demokratikleşme sağlanmadıkça futbolda, ekonomide ve güvenlikte sağlanılan demokratik mesafeler kalıcı olamaz. Bu yapılmadan atılan bu güzel adımlar anlamını kazanmış olmaz.
Birileri ‘olmadı seçmenleri satın alırız’ diyememeli…
Bir cevap yazın